Bumerang - Yazarkafe

14 Eylül 2017 Perşembe

God Bless Canada

Evet, sonunda kutsal topraklara ayak bastım.

Bastım ama basana kadarda basılmadık yerim kalmadı, tabiri caiz ise ...

Nereden başlayalım. Pamukkale ile Esenler otogara indik. Buradan Atatürk Havalimanına geçtik. Buraya kadar her şey yolunda. Zamanlama sorunu yok. Neyse check-in yapmak için kontuara geçtim. Pasaportu uzattım ve bagajları teslim ettim. 1 adet fazla bagajım vardı. Onun ödemesi için bilet satışa gittiğimde bütün lanet başlamıştı. Aslında bileti aldığımda başlamıştı ama kendini burada gösterdi :)

Neyse yaklaşık 200$ fazla bagaj paramı ödedim. Öderken acemi bir memura denk geldim. Baya tırmaladı ama sonunda halletti. Kontuara geldim fişimi verdim. Bagajımıda gönderdikten sonra pasaport kontrole geldi sıra.

Sıraya girip uzun kuyruğu takip ettikten sonra kontrollerden sorunsuz geçtim. Adli ve üzerimdeki eşyaların hiç bir sorun yaratmaması sebebi ile bu tür kontrollerde gayet rahatım. Neyse zaten daha büyük sürprizin patlamasına var.

Kapıydı kontroldü derken uçuş için çıkış yapılacak kapıyı buldum. Tabi bu arada artık ülke sınırlarından dışarı çıkmıştım. Pasaportuma ÇIKIŞ damgası basılmıştı.

Kapılar açıldı...

Sıraya girip uçağa biniş için son kontrolleri beklerken, ön kontrolde transit vizem olup olmadığı soruldu. Olmadığını belirttim. O anda bir terleme geldi. Ilık ılık sırtımdan mabadıma doğru indiğini hissettim. Schengen ? No I Don’t have it. Hatta Fuck it  !  Beklememi söylediler. Bana sen eziksin dediler. Öl dediler. Eğer Avrupa vatandaşı olsaydın geçebilirdin dediler. Dil çıkartıp bla bla yaptılar. Kısacası BSG dediler. Neyse…

Planlanan uçuşum şu şekilde idi.

                 (IST – NCE)           -         (NCE – YUL)          -           (YUL – YHZ)
        İstanbul-Nice(Fransa)  -  Nice-Montreal( Kanada)     –  Montreal – Halifax

Ben daha ilk adımda patladım. Neyse 3000 TL ye aldığım biletle kalakaldım bir başıma. 



Sonra aklıma bagajlar geldi. Hah dedim benden önce Avrupa görecekler J

Sonra kayıp bagaj kısmından alabileceğimi öğrendim. Evet Kayıp… Büyük bir zaman ve para kaybıydı çünkü.

Neyse elimde kabin bagajım ve sırtımda çantam ile lanet olası havalimanı içindeki koşturmacam başladı. Sora sora en başta ülkeye tekrar giriş yapmam gerektiğini öğrendim. Klasik Türk bürokrasisi ve memur zihniyeti burada da kendini gösterdi. O ona, ondan ona derken kuçaktan kucağa oynadılar resmen benimle.
Sonunda ülkeme geri girmenin vermiş olduğu haklı gurur ve sevinç ile koşarak kayıp bagaj kısmına gittim. Saolsunlar ilgilendi arkadaşlar. Biraz bekledikten sonra 1 numaralı bagajdan bavullarımı alabileceğimi söylediler. Gittim aldım. Aldımda abi nasıl taşınır bunlar ? Yanımda TL namına bişey yok. 1 TL atıp taşımak için araba alamıyorum o kadar yani.

Bavulları beklerken bir yandan da bilet bakmaya başladım. Yaklaşık 2500 TL ye Roma aktarmalı bir bilet buldum. Orada gözüme kestirdiğim Change ofisinde USD bozdurarak yanıma aldım. Hesaba yatırıp eğer uygun olacaksa bileti hemen alma planı yapıyordum. Velhasıl kelam bavulları aldım. Change yaparken 1 TL istedim ve arabaya bavullar yükleyip tekrar DIŞ HATLAR’ın yolunu tuttum.


Biraz ara verelim kafanız şişmesin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonunda PR kartlarımız geldi...

 Uzun, maddi ve manevi yorucu bir süreç geride kaldı. Sonunda kartlarımız bugün 18.01.2022 elimize ulaştı. Kanada'ya 2. iniş tarihimiz: ...